
Haber: Hatice KOYUNCU YİĞİT
Sivas’ın kültürel değerlerinden biri olan ahşap, kemik tarak, tespih sanatı Hayati Ünsal’ın, ellerinde şekil alıyor. Geçimini bakkallık yaparak sağlayan Ünsal, boş zamanlarında hobi olarak başladığı ahşap ile çelik oyma sanatıyla çelik nacak, baston gibi birçok el sanatı eser üretiyor. Ünsal, ürettiği eserleri başta Amerika olmak üzere; birçok Avrupa ülkesine gönderiyor.
Evli ve 3 çocuk babası olan Hayati Ünsal (48), kent merkezinde Sait Paşa Caddesi üzerinde bakkal işletirken, hobi olarak ahşap ve çelik oyma sanatıyla ilgilenmeye başladı. Ünsal, evinde kurduğu küçük atölyesinde; testi oymacılığı, çelik nacak, baston, kemik tarak, sürahi, tespih, oymalı ahşap sandık ve tablo gibi ürünler üretiyor. Ahşabı, toprak testiyi, kemik tarağı ve nacağı el işçiliğiyle sanat eserine dönüştüren Ünsal, talep üzerine gelen siparişleri hazırlıyor.
Hayati Ünsal, oyma sanatına hobi olarak başladığını ve bazen sabaha kadar bu işlerle uğraştığını anlatarak “Sivas’ımızda kaybolmaya yüz tutmuş bazı şeyler vardı biz bunları gün yüzüne çıkaralım dedik. Kaşıktır, kemik taraktır, Sivas bıçağıdır, su te
tisi, çömlektir bunlarla beraber bastonu da ön planda tutarak tespih oyma sanatı, işleme sanatı bunlarla uğraşıyorum. Taleplerimiz gün geçtikte daha çok artıyor. Yetişmek için uğraşıyorum. Bu mesleği arkamdan gelecek yeni nesillere bırakmak istiyorum. Çıraklar yetiştirmek istiyorum. Bu unutulmaya yüz tutmuş bir sanat” şeklinde konuşuyor.
“Amerika ve Avrupa’ya gönderiyorum”
Ürünlerinde çiçek motifi kullanmayı sevdiğini ifade eden Ünsal, “Çiçek motifi daha güzel oluyor. Osmanlı motifleri de kullandığımız oluyor; ama Osmanlı motiflerinde üç boyutlu canlılık vermek zor oluyor. Tamamen yüzeysel olduğu için Osmanlı motifi biz genelde canlı çiçek motiflerini kullanıyoruz. Canlı obje çalışmayı sevmiyorum. Kendime ait motiflerim var. Genelde yurt dışından talepler oluyor. Amerika ve Almanya’dan isteyenler oluyor. İş adamlarına gönderdiğimiz oluyor, hediye olarak bürokratlara gönderiliyor. Siparişlerimiz devamlı artıyor. Sivas’ın ismi duyulsun istiyorum. Unutulmaya yüz tutmuş eserlerimiz gün yüzüne çıksın istiyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.

