“Çocuk ve çocuk istismarında” farkındalık

Fatma BOZ

2009 yılında Kayseri’de yaşanan ve ülke gündemini sarsan olaydan sonra, akademik çalışmalarını çocuğa ve çocuk istismarına ayıran Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doktor Öğretim Üyesi Mehmet Kanak, bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor.

Doktor Öğretim Üyesi Mehmet Kanak, yaptığı açıklamada çocuğun gelişim sürecinde ona katkı sağlayabilecek her türlü kavramın kendileri için bir çalışma konusu olduğunu bildirerek bu nedenle çocuğu konu alan tüm çalışmaları mümkün olduğunca takip ettiklerini kaydetti.

Dünyada ve Türkiye’de çocuk istismarına yönelik çalışmaları bulunan Kanak; çocuk istismarında Türkiye’nin dünyada üst sıralarda olduğunu, bunun yanında aile içi istismarın da çok daha yaygın olduğunu belirtti.

“Çocuğu konu alan her araştırma çok kıymetlidir, bizim için bir çıkış noktasıdır” diyen Kanak; bir de bu durumun fiziksel ve duygusal istismar boyutu olduğunu vurguladı.  Mehmet Kanak,  “duygusal istismar ne kadar basit görünse de fiziksel istismardan daha baskın olabiliyor. Duygusal istismar çocukların üstünde en sık görülen istismar türüdür ve bunun sık görülmesinin sebebi ise bizim onu tanımıyor oluşumuzdur”  ifadelerine yer verdi.

Bu konuda ebeveynlere çok büyük görev düştüğünü söyleyen Kanak öncelikle ebeveynlerin eğitilmesi gerektiğini ve sonra çocuğu eğitilmesi gerektiğini bildirdi.

“Ebeveynler ne yapacağını bilecek ki çocuk da ne yapmayacağını bilecek”

Kanak sözlerine şu şekilde devam etti:

“Tehdit edilerek büyüyen çocuklar örneğin; ‘Dediğimi yapmazsan seni babana söylerim.’ Çocuk böylelikle babayla hiçbir bağ kuramaz hale geliyor ve sevgi kopukluğu yaşıyor. Bundan sonra yaşanan olaylar daha kötüye gidiyor ve sevgiyi dışarıda arıyorlar. Anne ve babadan sevgi görmeden büyüyen kız çocuklarının erken gebelik yaşadıklarını pek çok kez gördük. Bunun sebebi; sevgi nedir bilmeyerek büyüyen kız çocukları dışarıda gördükleri kötü niyetle ilgi gösteren kişilere kendilerini teslim ediyorlar. Bu sebeple de bir istismar başka bir istismarı doğuruyor.”

Bu konuda akademisyenler kadar medya mensuplarına da çok büyük işler düştüğünü dile getiren Kanak; bir akademisyenin ulaşabildiği hedef kitlenin medyaya nispeten daha küçük olduğunu söyledi.

Kamu spotlarıyla halkı bilinçlendirmenin çok daha etkili olacağını ve çok fazla kişiye ulaşacağını vurgulayan Kanak;  “Çocuk istismarının her zaman karşısında olacağım” diyerek açıklamasını tamamladı.